05324790387

İstanbul / Kadıköy

iletisim@murathocam.com

Telefon: 05324790387 ---------- Adres: Feneryolu Mahallesi Bağdat Caddesi Bayrak Çıkmaz Sokağı No: 1/6 (Beyaz Köşk) Kadıköy-İstanbul

    Haber Bülteni

    Bu sorunun cevabını okulda İngilizce’yi zorunlu ders olarak alan çocuklar ya da gençler için değil, sonradan İngilizce öğrenmek isteyen ve yeterli motivasyona sahip yetişkinler için vereceğim.
    1. Hata: Yabancı dilin kısa sürede “halledilebilecek” bir şey olduğunu düşünmek.
    Okul bittikten ve meslek hayatına atıldıktan sonra yabancı dilin gerekli olduğunu fark eden bir çok yetişkin, İngilizce’yi bir an önce “halletme” arzusuyla hareket ediyor.
    Bu arzunun bir nedeni, iş hayatı, aile hayatı, sosyal hayat vs. gibi meşguliyetlerden dolayı yabancı dil öğrenmeye fazla zaman ayıramayacaklarını düşünmeleri.
    Diğer bir nedeni ise özellikle meslek hayatında İngilizce’ye mümkün olan en kısa sürede sahip olma arzusu. Yeterince geç kaldığını hisseden insanlar, kestirme yollara başvurmaya başlıyor.
    Bu “İngilizce’yi kısa sürede halletme” arzusu, hem zaman, hem para ve hem de enerji ve motivasyon israfına yol açabiliyor.
    Zaman ve para kaybına yol açıyor, çünkü “Beş günde İngilizce” veya “Bir ayda İngilizce” gibi sahte vaadlerin peşine düşmek, hem zaman hem de para israfına neden oluyor.
    Kestirme çözümler enerji ve motivasyon kaybının da bir nedeni. “Ne yapsam olmuyor, İngilizce’yi öğrenemiyorum” duygusunun egemen olmasına neden olduğu için, bu dili öğrenmenin önünde bir engel teşkil edebiliyor.
    Yabancı bir dili öğrenmek, vücut geliştirmeye benzer. Doğal biçimde vücut geliştirmek için düzenli ve sistemli bir yol izlemeniz gerekir. Biliriz ki, çok kısa sürede kas yapmak mümkün değildir. Üstelik, yabancı dil öğreniminde streoid de kullanmak mümkün değil! En azından şu anda, kimse size İngilizce’yi ya da diğer bir yabancı dili “yükle”yemez! Kimse size uykuda ya da hipnozla İngilizce öğretemez!
    Kısacası, acelecilik ve mucizevî kestirme yol arayışları bu dili öğrenmenin ve ümitsizliğin başta gelen nedenlerinden birisidir.
    2. Hata: Gramer çalışmanın ve kelime ezberlemenin bir dili öğrenmek olduğunu sanmak.
    Gramer bir dilin mantığını yani işleyiş biçimini ifade eder. O dilde, mesela, cümledeki öğelerin hangi sırayla ve hangi formda yer alması gerektiğini belirtir.
    Bir dilin gramerini çalışmak o dili öğrenmek ve konuşabilmek anlamına gelmez. Aslında, sıralama tersinedir. Yani, bir dili edindiğiniz zaman o dilin gramerini de öğrenirsiniz.
    Şöyle düşünün, Türkçe öğrenmekte olan bir kişi size “Dün sinemaya giderim” gibi bir cümlenin doğru olup olmadığını sorsa, Türkçe gramer kurallarını hiç bilmeseniz bile, bu cümlede yanlışlık olduğunu hissedersiniz. Ya, “Dün sinemaya gittim,” ya da “Her hafta sinemaya giderim” şeklinde kurulması gerektiğini bilirsiniz.
    Ama bu bilgi gramer kitaplarından değil, Türkçe’yi doğal biçimde edinmiş olmaktan ve kulağınıza neyin doğru neyin yanlış geldiğini hissetmekten gelen bir bilgidir. Türkçe’nin dilbilgisini, onu erken yaşlarda edindikten nice sonra, okulda öğrenmeye başlarız.
    Bu doğal sıralamanın başta İngilizce olmak üzere tüm diller için geçerli olması gerekir.
    Benzer şekilde, kelime ezberlemenin akıcı İngilizce konuşabilmeye yardımcı olmayacağını biliyoruz.
    Bağlamı içinde öğrenilmeyen kelimelerin çok kısa süre içinde unutulacağı gerçeği bir yana, bir kelimenin hangi bağlamda hangi anlamda kullanılacağını anlamadan öğrenilmesi fazla işe yaramayacaktır.
    Belli bir bağlamda, mesela bir öykü içinde, öğrenilen kelimelerin hem akılda kalma ihtimalleri onlarca kat daha yüksektir; hem de nasıl kullanılacaklarına ilişkin sezgimiz daha fazladır.
    Ayrıca, şu bir gerçek ki, gündelik hayatta işlerimizi görebilmek için bilmemiz gereken kelime sayısı en fazla bindir. Yani, sınırlı sayıda kelime bilgisiyle akıcı biçimde konuşmak mümkündür.
    Eğer gramer bilmek ve kelime ezberlemiş olmak akıcı İngilizce konuşmayı sonuç verseydi, ülkemizde yabancı dil bu kadar büyük sorun haline gelmezdi.
    3. Hata: Bir dili edinmenin kendine özgü doğasını fark edememek
    Dil edinimi teorisyenleri, ister anadilimiz olsun isterse başka bir dil, bir dili ancak farkında olmadan edinebileceğimizi söylüyor.
    Yani, tıpkı çocukluğumuzda anadilimizi ebeveynimizle veya diğerleriyle iletişim kurmak, onları anlamak, onlara kendimizi ifade etmek için farkında olmadan edinmemiz gibi, başka bir dili de araç olarak kullanarak, bilinçdışı bir şekilde, fark etmeden edinebileceğimiz açıktır. Bir dilin kullanıldığı ülkede bu süreç çok daha doğal bir şekilde gerçekleşir.
    Dili coğrafya ya da tarih dersini çalışır gibi çalışamayız. Çalışsak da bu akıcı şekilde konuşmayı sonuç vermez.
    Kendi anadilimizde nasıl konuştuğumuzu bilmeyiz. Konuşuveririz! Konuşma sürecinin nasıl gerçekleştiğini, hangi zihinsel mekanizmaların çalıştığını bilmeyiz, bilmemize ihtiyaç yoktur. Ama konuşuruz, çünkü anadilimizi edinmişizdir
    Benzer şekilde, başka bir dili de zahmetsizce ve rahatça konuşabilmek için anadilimize benzer bir edinim sürecinden geçmek zorundayız.
    Bu, tarih veya matematik çalışır gibi bilinçli bir çabanın değil, dilin araç olarak kullanıldığı öykü okumak, dizi veya film izlemek veya o dilin konuşulduğu ülkede insanlarla iletişim kurmaya çalışmak gibi bir faaliyetin sonucu olabilir.
    Böyle bir süreçte dil amaç değil araçtır. Bir mesajı anlamaya çalışırken o dili (mesela, İngilizce’yi) araç olarak kullandığımızda edinim süreci gerçekleşiyor demektir.
    Aksi takdirde, neredeyse bütün tense’lerin ismini bilen, yüzlerce İngilizce’yi ezberlemiş ama akıcı konuşmakta büyük zorluklar yaşayan yüzbinlerce insanın açmazını yaşarız.

    Murat Hoca

    Bir dili öğrenmek, bilinçli bir şekilde o dille ilgili bilgileri almaktır. Bu süreçte bilgi sahibi olursunuz, ama konuşmakta zorluk çekersiniz. Bir dili edinmek ise, öğrendiğinizin farkında olmadan, o dili araç olarak kullanarak anlama odaklanmak ve süreç sonunda rahatça kendinizi ifade edebilmektir. Biz anadilimizi edindik, öğrenmedik.

    Murat Hoca

    Bir dili öğrenmek, bilinçli bir şekilde o dille ilgili bilgileri almaktır. Bu süreçte bilgi sahibi olursunuz, ama konuşmakta zorluk çekersiniz. Bir dili edinmek ise, öğrendiğinizin farkında olmadan, o dili araç olarak kullanarak anlama odaklanmak ve süreç sonunda rahatça kendinizi ifade edebilmektir. Biz anadilimizi edindik, öğrenmedik.

    Sohbet Başlat
    1
    Yardımcı Olmamı İster Misiniz?
    Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?
    Call Now Button